Ana içeriğe atla

BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLKYARDIM


Bilinç bozukluğu / Bilinç kaybı nedir?
   Beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak (bilinç bozukluğu), hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (bilinç kaybı), bilincin kısmen ya da tamamen kaybolması halidir.
   Bayılma (senkop): Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşur.
   Koma: Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.

Bayılma nedenleri:
ØKorku, aşırı heyecan
ØSıcak, yorgunluk
ØKapalı ortam, kirli hava
ØAniden ayağa kalkma
ØKan şekerinin düşmesi
ØŞiddetli enfeksiyonlar

Bayılma Belirtileri:
ØBaş dönmesi, baygınlık, yere düşme
ØBacaklarda uyuşma
ØBilinçte bulanıklık
ØYüzde solgunluk
ØÜşüme, terleme
ØHızlı ve zayıf nabız




Koma Nedenleri;
ØDüşme veya şiddetli darbe
ØÖzellikle kafa travmaları
ØZehirlenmeler
ØAşırı alkol, uyuşturucu kullanımı
ØŞeker hastalığı
ØKaraciğer hastalıkları

ØHavale gibi ateşli hastalıklar

Koma Belirtileri;
ØYutkunma, öksürük gibi tepkilerin kaybolması
ØSesli ve ağrılı dürtülere tepki olmaması

Øİdrar ve gaita kaçırma


Bilinç bozukluğu durumunda ilkyardım nasıl olmalıdır?
Kişi başının döneceğini hissederse;
ØSırt üstü yatırılır, ayakları 30 cm. kaldırılır,
ØSıkan giysiler gevşetilir,
ØKendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.



Eğer kişi bayıldıysa;
ØSırt üstü yatırılarak ayakları 30 cm kaldırılır,
ØSolunum yolu açıklığı kontrol edilir ve açıklığın korunması sağlanır,
ØSıkan giysiler gevşetilir,
ØKusma varsa yan pozisyonda tutulur,
ØSolunum kontrol edilir,

ØEtraftaki meraklılar uzaklaştırılır.



Bilinç kapalı ise;
ØHasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
ØHasta/yaralıya koma pozisyonu verilir ,
ØYardım çağrılır (112),
ØSık sık solunum ve nabız kontrol edilir,
ØYardım gelinceye kadar yanında beklenir

Koma Pozisyonu (Yarı Yüzükoyun Pozisyon)
ØSesli veya omzundan hafif sarsarak, uyarı verilerek bilinç kontrol edilir,
ØSıkan giysiler gevşetilir,
ØAğız içinde yabancı cisim olup olmadığı kontrol edilir,
ØBak, dinle, hisset yöntemi ile solunum kontrol edilir,
ØKarotis arterden nabız kontrol edilir,
ØHasta/yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür,

ØHasta/yaralının karşı tarafta kalan kolu karşı omzunun üzerine konur,
ØKarşı taraftaki bacağı dik açı yapacak şekilde kıvrılır,
Øİlkyardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarı uzatılır,
ØKarşı taraf omuz ve kalçasından tutularak bir hamlede çevrilir,
ØÜstteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır,
ØAlttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır,
ØBaşı uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konur,
ØTıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur,
Ø3–5 dakika ara ile solunum ve nabız kontrol edilir.

HAVALE (KONVÜLZİYON)
Vücudun adale yapısında  kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki bir tahriş yüzünden beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur.
Nedenleri;
Ø Beyinde yaralanma
Ø Beyinde enfeksiyon
Ø Yüksek ateş
Ø Bazı hastalıklar (sara krizi)
ØOksijensiz kalma


Nedenlerine göre;
Ø Ateş nedeniyle oluşan havaleler
Ø Sara krizi ( epilepsi)



1-ATEŞ nedeniyle oluşan havaleler;
Herhangi bir hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38 C’nin üzerine çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır.
İlk yardım;
ØÖncelikle hasta ıslak havlu ya da çarşafa sarılır
ØAteş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur

ØTıbbi yardım istenir(112).


2-SARA KRİZİ (Epilepsi)

ØKronik bir hastalıktır.
ØDoğum sırasında ya da daha sonra herhangi bir nedenle beyin zedelenmesi oluşan
kişilerde gelişir.

ØHer zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır.

Sara krizini davet eden bazı durumlar olabilir;
ØUzun süreli açlık, uykusuzluk,
Øİlaçların doktor izni dışında kesilmesi,
ØHormonal değişiklikler sara krizinin ortaya çıkmasına neden olabilir.

ØBazı durumlarda sara krizi, madde bağımlılarının geçirdiği madde yoksunluk krizi ile
karıştırılabilir.


Sara krizinin belirtileri nelerdir?
ØHastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma
ØAdale kasılmaları
ØBağırma, şiddetli ve ani bir şekilde kasılma
Ø10-20 saniye kadar nefesi kesilebilir,
ØDokularda ve yüzde morarma
ØAşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir,
ØHasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir,

ØSon aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.

Bazı kişilerde, sara krizi aşağıdaki hafif belirtilerle görülebilir;
ØBir noktaya doğru dalgın bakış ve kişinin hayal alemine dalmış görüntüsü,
Øİstemsiz mimik ve hareketler, dudak ısırma gibi hareketler,
ØAnlamsız konuşma ve tekrarlayan hareketler,

ØDikkati dağıtacak derecede bellek yitimi.

Sara krizinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
ØKriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır,
ØHasta bağlanmaz, kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz,
ØYabancı madde koklatılmaz, ağızdan yiyecek içecek verilmez,
ØBaşın altına yumuşak bir malzeme konur,
ØEtrafın güvenliği sağlanır,
ØSıkan giysiler gevşetilir,kusmaya karşı tedbirli olunur,
ØYaralanma varsa gerekli işlemler yapılır,

ØTıbbi yardım istenir (112).

Kan şekeri düşüklüğü (Hipoglisemi) nedir?
Herhangi bir nedenle vücutta glikoz eksildiği zaman ortaya çıkan belirtilerdir.

Kan şekeri düşmesinin nedenleri nelerdir?
ØŞeker hastalığı tedavisine bağlı
ØUzun egzersizler sonrası
ØUzun süre aç kalma
ØBarsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası

Belirtileri;
ØKorku
ØTerleme
ØHızlı nabız
ØTitreme
ØAniden acıkma
ØYorgunluk
ØBulantı
ØBaş ağrısı
ØGörme bozukluğu
ØUyuşukluk
ØZayıflık
ØKonuşma güçlüğü
ØKafa karışıklığı
ØSarsıntı ve şuur kaybı





Kan şekeri düşmesinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
ØHastanın ABC’si değerlendirilir,
ØHastanın bilinci yerinde ve kusmuyorsa ağızdan şeker, şekerli içecekler verilir, fazla
şekerin bir zararı olmaz (Ayrıca belirtiler fazla şekerden meydana gelmiş ise bile
fazladan şeker verilmesi, hastanın düşük kan şekeri düzeyinde kalmasından daha az
zararlı olacaktır. Çünkü düşük kan şekeri, beyinde ve diğer hayati organlarda kalıcı
zararlara neden olabilir.),
Ø15-20 dakikada belirtiler geçmiyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi için yardım çağırılır,

ØHastanın bilinci yerinde değilse koma pozisyonu verilerek tıbbi yardım çağırılır(112).




Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri nelerdir?
Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri arasında en sık
Ø Kalp spazmı (angina pektoris) ve
Ø Kalp krizi (miyokard enfarktüsü) görülür.
Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen kanın azalması sonucu oluşur.


Kalp Spazmı (Angina Pektoris) belirtileri
ØSıkıntı veya nefes darlığı olur,
ØAğrı hissi; boyuna, sırta ve çeneye doğru ilerler
ØSıklıkla fiziksel hareket, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü ya da fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar,
Ø Ağrı yaklaşık 5-10 dakika kadar sürer
ØAğrı, istirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir,
ØNefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.



Kalp Krizi (Miyokart Enfaktüsü) belirtileri
ØÖlüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma
ØAğrı; göğüs ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür, omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır,
ØKalp spazmı (angına pektoris) ağrısına benzemekle birlikte daha şiddetli ve uzun sürelidir,
ØEn çok hazımsızlık, gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir ve bu nedenle bu tür rahatsızlıklarla karıştırılır (Bu tür gaz yada kas ağrıları, aksi ispat edilinceye kadar kalp krizi olarak düşünülmelidir),
ØNefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.


Göğüs ağrısında ilkyardım
ØHastanın yaşamsal bulguları kontrol edilir (ABC),
ØHasta hemen dinlenmeye alınır, sakinleştirilir,
ØYarı oturur pozisyon verilir,
ØKullandığı ilaçları varsa almasına yardım edilir,
ØYardım istenerek (112) sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır,
ØYol boyunca yaşam bulguları izlenir.






Popüler Yayınlar

MORFOLOJİK KAVRAMLAR VE TANIMLARI

                                  MORFOLOJİK KAVRAMLAR VE TANIMLARI Dişlere ait;   • Yüzeyler   • Kenarlar   • Köşeler DİŞLERE AİT YÜZEYLER   • Vestibul yüzey   • Labial yüzey   • Bukkal yüzeyler   • Lingual yüzeyler   • Palatinal yüzeyler   • Aproksimal yüzeyler   • Okluzal yüzey   • İnsizal yüz (kesici kenar) VESTİBÜLER YÜZEY Alt ve üst çene dişlerinin vestibülüm oris‘e (dudağa ya da yanağa) bakan yüzleridir. OKLUZAL YÜZEY  Arka grup dişlerin çiğneyici yüzeyidir. LABİAL YÜZEY Alt-üst çene ön dişlerin dudağa bakan yüzeyleridir BUKKAL YÜZEY Alt-üst çene arka grup dişlerin yanağa bakan yüzüdür LİNGUAL YÜZEY  Alt ve üst çenedeki tüm dişlerin dile bakan yüzleridir   PALATİNAL YÜZEY   Üst çene dişlerinin damağa bakan yüzleridir İNSİZAL YÜZEY  (KESİCİ KENAR) Ön dişlerin labial ve lingual yüzeylerinin birleşmesi

DİŞ MORFOLOJİSİNE GİRİŞ

                                        DİŞ MORFOLOJİSİNE GİRİŞ                                                                                               Ağız boşluğu                                      Üst Çene: Maksilla Alt Çene: Mandibula Çene eklemi :Temporamandibular Eklem DİŞİN YAPISI Diş 3 kısımdan oluşur • Kron kısmı (corona dentis) • Kole yani boyun bölgesi (collum dentis) • Kök kısmı (radix dentis) DİŞİN DOKULARI SERT DOKULAR    • Mine    • Sement    • Dentin Dokusu YUMUŞAK DOKULAR    • Pulpa Dokusu  MİNE; • Kronu kaplayan dış tabaka • Sert ve parlak yüzeylidir (vücuttaki en sert doku)  • Beyaz renktedir  • Çubuk biçiminde kristallerden oluşur (mine prizmaları)  • Sinir hücresi ya da uzantısı yoktur  • Mine tabakası kendisini  yenilemez  DENTİN; • Dişin ana kuvvetini oluşturan tabaka • Kronda mine ve kökte sement ile örtülü sert ve kemiksi dokudur • Dişin %75’i

YÜZEYDEKİ OLUŞUMLARIN MORFOLOJİLERİ

YÜZEYDEKİ OLUŞUMLARIN MORFOLOJİLERİ • Çıkıntı tarzındaki oluşumlar (yükselti) • Çöküntü tarzındaki oluşumlar (girinti) YÜKSELTİLER • Tüberkül • Sırt       ✓Kenar Sırtlar (marginal sırt)         ✓Üçgensel Sırtlar (triangular sırt)                oTransvers Sırt                oOblik Sırt • Singulum • Okluzal tabla • Lob TÜBERKÜL     Dişlerin kron kısmının üzerinde oluşan, yüzeyi küçülterek çiğneme kuvvetlerinin etkinliğini artıran tümsek şeklindeki oluşumlardır. SIRT (RİDGE)    Bir dişin kronunun çeşitli yüzeylerinde yer alan mezio-distal yönde ve vestibülo-lingual yönde dışbükey formda şekillenmiş olan doğrusal çıkıntılı alanlardır. Kenar sırtları (marjinal sırtlar) • Mesial kenar sırtı • Distal kenar sırtı Tüberkülleri Şekillendiren Sırtlar • Bukkal Sırt • Lingual (Palatinal) Sırt • Üçgensel (Triangular) Sırt • Üçgensel sırt (Triangular ridge) Küçük ve büyük a

KANAMALARDA İLKYARDIM

KANAMALARDA İLKYARDIM KANAMA NEDİR?     Çeşitli nedenlerle, damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına, vücudun içine veya dışına doğru akmasına hemoraji (kanama) denir.  Kanamanın ciddiyeti aşağıdaki durumlara bağlıdır; Ø Kanamanın hızına, Ø Vücutta kanın aktığı bölgeye, Ø Kanama miktarına, Ø Kişinin fiziksel durumu ve yaşına. KANAMA ÇEŞİTLERİ    Vücutta kanın aktığı bölgeye göre 3 çeşit kanama vardır: 1. D ış kanamalar: Kanama yaradan vücut dışına doğru olur. 2.İç kanamalar: Kanama vücut içine olduğu için gözle görülemez. 3.Doğal deliklerden olan kanamalar: Kulak, burun, ağız, anüs,   üreme organlarından  olan kanamalardır. DAMAR TİPİNE GÖRE KANAMALAR Ø Atardamar kanamaları: Kanın atardamarlardan çıkarak, kalp atımları ile uyumlu, açık  renkte ve fışkırır tarzda akmasıdır. Ø Toplardamar kanamaları:  Kanın toplardamarlardan çıkarak, koyu kırmızı renk de ve  sürekli akmasıdır. Ø Kılcal damar: Kanın kılcal damarlardan çıkarak

YARALANMALARDA İLKYARDIM

Yara nedir?    Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır.   Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon riski artar. Yara çeşitleri; 1. Kesik yaralar 2. Ezikli yaralar 3. Delici yaralar 4. Parçalı yaralar 5. Kirli (enfekte) yaralar Yara Çeşitleri Kesik yaralar: Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur. Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir. Ezikli Yaralar; Taş yumruk ya da sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpması ile oluşan yaralardır. Yara kenarları eziktir. Çok fazla kanama olmaz, ancak doku zedelenmesi ve hassasiyet var. Delici yaralar: Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır. Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Aldatıcı olabilir tetanos tehlikesi vardır. Parçalı yaralar: Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile meydana gelir. Doku ile ilgili tüm organ, saçlı deride zarar görebilir .