Ana içeriğe atla

HASTA / YARALININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Yaşam Bulguları
 Hasta yaralıyı değerlendirmeden önce yaşam bulgularının anlamlarının bilinmesi gerekir. Bulguların varlığı yada yokluğu yapacağımız müdahalede önem taşımaktadır.
-BİLİNÇ
-SOLUNUM
-DOLAŞIM
-VUCUT ISISI
-KAN BASINCI


Bilinç Durumunun Değerlendirilmesi


Bilinç: Bireyin kendisinin ve çevresinin farkında olma  durumudur.
Öncelikle, hasta/yaralının bilinç durumu değerlendirilir.
Normal bir kişi kendine yöneltilen tüm uyarılara cevap verir. Bilinç düzeyi yaralanmanın ağırlığını gösterir.  

Solunumun Değerlendirilmesi
Ventilasyon: Oksijenin organizmaya girip karbondioksitin dışarı çıkmasına ventilasyon denir. İki aşamada gerçekleşir.
İnspirasyon (Soluk alma): Atmosferdeki havanın akciğerlere alınmasıdır.
Ekspirasyon (Soluk verme): Akciğerlerdeki havanın atmosfere geri atılmasıdır.

Solunum değerlendirilirken;
1.Solunum sayısına
   Yetişkinlerde: 12-20
   Çocuklarda: 16-25
   Yenidoğanda: 30-35
2.Solunumun derinliğine
    Yüzeysel, normal, derin olarak ifade edilir.
3.Solunumun ritmine
    Kesintisiz, düzenli ve ritmiktir.
4.Solunumun niteliğine bakılır.

Solunum Çeşitleri
Apne: Solunumun durmasıdır.
Dispne: Güçlükle soluk alıp verme.
Bradipne: Solunum sayısının normal sınırların altında olması.
Taşipne: Solunum sayısının normal sınırların üstünde olması.
Hiperpne: Solunum derinliğinin artması.
Hipopne: Solunum derinliğinin azalması.

Dolaşımın (Nabzın) Değerlendirilmesi
Nabız: Kalbin sol ventrikülünün sistoli sırasında aorta’ya attığı kanın, damar duvarına yaptığı basıncın deri yüzeyinden hissedilmesidir. Nabız hız, ritm ve volüm açısından değerlendirilir.
Nabız hızı;
Yetişkinlerde: 60-100/dk
Çocuklarda: 80-120/dk
Yenidoğanda: 100-140/dk
Nabız sayısının dakikada 60’ ın altına inmesine bradikardi denir.
Nabız sayısının dakikada 100’ün üstüne çıkmasına taşikardi denir.
Nabız normalde ritmiktir, bunun bozulmasına aritmi denir.
Vücutta nabız alınabilen bölgeler
Temporal Arter: Şakak atardamarı
Karotis Arter: Şah damarı
Brakial Arter: Kol atardamarı
Radial Arter: El bileği atardamarı
Femoral Arter: Kasık atardamarı
Popliteal Arter: Diz ardı çukur atardamarı
Dorsalis Pedis Arteri: Ayak atardamarı
Posterior Tibial Arter: Bacak atardamarı
Hasta ve yaralıların dolaşımını değerlendirirken, çocuk ve yetişkinlerde karotis arterden, bebeklerde brakial arterden nabız alınır.

Vücut ısısının değerlendirilmesi
Normal vücut ısısı 36,5 C’dir.
Normal değerin üstünde olmasına hipertermi (yüksek ateş), altında olmasına hipotermi(düşük ateş) olarak belirtilir.
Vücut sıcaklığının 41 C’ye yükselmesine hiperpireksi denir.
41-42 C üstü ve 34,5 C tehlike olduğunu ifade eder
31.0 C ve altı ölümcüldür.
Ateş, vücut ısısının normal sınırların üstüne çıktığını gösterir. Vücut ısısı yükseldiği zaman;
Yüz kızarır,
Deri nemli ve sıcak olur,
Susuzluk hissi vardır,
Nabız hızlıdır,
Mide bulantısı ve kusma olabilir,
Vücutta ağrı vardır,
Ateşin 40.5 C üstüne çıkması durumunda deliryum ve konvülziyon görülebilir.

Vücut Sıcaklığının Ölçüldüğü Bölgeler ve Normal Değerleri

Yaşam Bulguları
Kan Basıncı: Kalbin kasılma ve gevşeme anında arter duvarına yaptığı basınçtır. Kalbin kanı pompalama gücünü gösterir. 
Sistolik Kan Basıncı: Sol ventrikül sistolde (kasılma) iken kanın büyük bir basınçla, aorta geçerken arter duvarında oluşturduğu maksimal basınçtır.
Diastolik Kan Basıncı: Ventriküllerin diyastolü (gevşediği) sırasında arter duvarında oluşturduğu minimal basınçtır.
Erişkinlerde normal kan basıncı;

 Sistolik kan basıncı 100/140mm/Hg
 Diastolik kan basıncı 60/90mm/Hg
Kan basıncının normal değerlerin üstünde olmasına hipertansiyon denir.
    Yetişkin: sistolik 140mm/Hg üstünde
                  diastolik 90mm/Hg üstünde
Kan basıncının normal değerlerin altında olmasına hipotansiyon denir.
     Yetişkin: sistolik 90mm/Hg
                   diastolik 60mm/Hg

Kan basıncını etkileyen faktörler
Yaş, cinsiyet, sempatik sinir sisteminin uyarılması, gün boyunca görülen değişiklikler ve pozisyon.
Hasta/yaralının değerlendirilmesinin amacı nedir?
Hastalık yada yaralanmanın ciddiyetini değerlendirmek
İlkyardım önceliklerini belirlemek
Yapılacak ilkyardım yöntemini belirlemek
Güvenli bir müdahale sağlamak

HASTA VE YARALININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Birinci değerlendirme;
Bilinç durumu değerlendirmesi yapılır.
A- Hava yolu açıklığı 
B- Solunum               
C- Dolaşım
Hasta/yaralının ilk değerlendirilme aşamaları nelerdir?  
Hastaya sözel, dokunarak veya ağrılı uyaran verilerek bilinç düzeyi anlaşılabilir. Bilinç
düzeyini belirlemek için AVPU kısaltması kullanılır.
Hasta/Yaralıya sözlü uyaran ya da hafifçe omzuna dokunarak ‘’iyi misiniz?’’ diye
sorularak bilinç durumu değerlendirilmesi yapılır. Bilinç durumunun değerlendirilmesi
daha sonraki aşamalar için önemlidir.
Bilinç Durumunun Değerlendirilmesi
A (Allert) = Uyanık, bilinçli
V (Verbal) = Sözel uyarılara yanıt var
P (Painful) = Ağrılı uyarana yanıt var
U (Unresponsive) = Bilinci kapalı, uyarılara yanıt vermiyor.

A. Havayolu Açıklığının Değerlendirilmesi
Özellikle bilinç kaybı olanlarda dil geri kaçarak solunum yolunu tıkayabilir ya da kusmuk,
yabancı cisimlerle solunum yolu tıkanabilir. Havanın akciğerlere ulaşabilmesi için hava
yolunun açık olması gerekir.
Hava yolu açıklığı sağlanırken hasta/yaralı baş, boyun, gövde ekseni düz olacak şekilde
yatırılmalıdır.
Bilinç kaybı belirlenmiş kişide; ağız içine önce göz ile bakılmalı, eğer yabancı cisim var
ise işaret parmağı yandan ağız içine sokularak cisim çıkartılmalıdır.  
Daha sonra bir el hasta/yaralının alnına, diğer elin 2 parmağı çene kemiğinin üzerine
koyulur, alından bastırılıp çeneden kaldırılarak baş geriye doğru itilip Baş geri-Çene
yukarı pozisyonu verilir. Bu işlemler sırasında sert hareketlerden kaçınılmalıdır.


Çene itme manevrası: Travma hastalarında sağlık personeli olan kurtarıcılar hava
yolunu açmak için öncelikle bu manevrayı kullanacaklardır. Bu manevra için eller hastanın
başının iki yanına yerleştirilir. Hastanın alt çene köşelerinden tutulur ve parmaklarla
çekilir. Dudaklar kapalıysa, başparmaklarla alt dudak açılarak gergin tutulur. Bu teknik
hava yolunun açılması için oldukça etkindir, ancak yorucu ve kurtarıcı için zordur.
B. Solunumun Değerlendirilmesi
İlkyardımcı, başını hasta/yaralının göğsüne bakacak şekilde yan çevirerek yüzünü
hasta/yaralının ağzına yaklaştırır, Bak-Dinle-Hisset yöntemi ile solunum yapıp
yapmadığını 10 saniye süre ile değerlendirir.
Göğüs kafesinin solunum hareketine bakılır,
Eğilip kulağını hastanın ağzına yaklaştırarak solunum dinlenir ve hastanın soluğunu
yanağında hissetmeye çalışılır,
Solunum yoksa derhal yapay solunuma başlanır.

C. Dolaşımın Değerlendirilmesi
Dolaşımın değerlendirilmesi için ilkyardımcı; çocuk ve yetişkinlerde karotis arterden,
bebeklerde brakial arterden 3 parmakla 5 saniye süre ile nabız almaya çalışılır.   
İlk değerlendirme sonucu hasta/yaralının bilinci kapalı fakat solunum ve nabzı varsa
derhal koma pozisyonuna getirerek diğer yaralılar değerlendirilir.
Koma Pozisyonu Nasıl Verilir


Hasta/Yaralının İkinci Değerlendirilme Aşamaları
İlk muayene ile hasta/yaralının yaşam belirtilerinin varlığı güvence altına alındıktan
sonra ilkyardımcı ikinci muayene aşamasına geçerek baştan aşağı muayene yapar.
Görüşerek bilgi edinme
Kendini tanıtır, 
Hasta/yaralının ismini öğrenir ve adıyla hitap eder,
Olayın mahiyeti, koşulları, kişisel özgeçmişleri,
Sonuç olarak ne yedikleri, kullanılan ilaçlar ve alerjinin varlığı sorularak öğrenilir.
Hasta/yaralının endişelerini gidererek rahatlatır,
Hoşgörülü ve nazik davranarak güven sağlar,
Baştan aşağı kontrol yapılır:
Bilinç düzeyi, anlama, algılama,
Solunum sayısı, ritmi, derinliği
Nabız sayısı, ritmi, şiddeti
Vücut veya cilt ısısı, nemi, rengi.

Baş : Saç, saçlı deri, baş ve yüzde morluk olup olmadığı, kulak ve burundan sıvı ya da kan
gelip gelmediği ve ağız içi kontrolleri yapılır.
Boyun : Ağrı, hassasiyet, şişlik, şekil bozukluğu araştırılır. 
Göğüs kafesi: Saplanmış cisim, açık yara, hafif baskı ile ağrı olup olmadığı, göğüs kafesi
genişliğinin normal olup olmadığı araştırılır. 
Karın boşluğu: Saplanmış cisim, açık yara, karın yumuşaklığı değerlendirilmelidir. Kalça
kemiklerinde de aynı araştırma yapılarak kırık veya yara olup olmadığı kontrol edilir.
Kol ve bacaklar: Kuvvet, his kaybı, ağrı, şişlik, kırık olup olmadığı değerlendirilir.


         

Popüler Yayınlar

MORFOLOJİK KAVRAMLAR VE TANIMLARI

                                  MORFOLOJİK KAVRAMLAR VE TANIMLARI Dişlere ait;   • Yüzeyler   • Kenarlar   • Köşeler DİŞLERE AİT YÜZEYLER   • Vestibul yüzey   • Labial yüzey   • Bukkal yüzeyler   • Lingual yüzeyler   • Palatinal yüzeyler   • Aproksimal yüzeyler   • Okluzal yüzey   • İnsizal yüz (kesici kenar) VESTİBÜLER YÜZEY Alt ve üst çene dişlerinin vestibülüm oris‘e (dudağa ya da yanağa) bakan yüzleridir. OKLUZAL YÜZEY  Arka grup dişlerin çiğneyici yüzeyidir. LABİAL YÜZEY Alt-üst çene ön dişlerin dudağa bakan yüzeyleridir BUKKAL YÜZEY Alt-üst çene arka grup dişlerin yanağa bakan yüzüdür LİNGUAL YÜZEY  Alt ve üst çenedeki tüm dişlerin dile bakan yüzleridir   PALATİNAL YÜZEY   Üst çene dişlerinin damağa bakan yüzleridir İNSİZAL YÜZEY  (KESİCİ KENAR) Ön dişlerin labial ve lingual yüzeylerinin birleşmesi

DİŞ MORFOLOJİSİNE GİRİŞ

                                        DİŞ MORFOLOJİSİNE GİRİŞ                                                                                               Ağız boşluğu                                      Üst Çene: Maksilla Alt Çene: Mandibula Çene eklemi :Temporamandibular Eklem DİŞİN YAPISI Diş 3 kısımdan oluşur • Kron kısmı (corona dentis) • Kole yani boyun bölgesi (collum dentis) • Kök kısmı (radix dentis) DİŞİN DOKULARI SERT DOKULAR    • Mine    • Sement    • Dentin Dokusu YUMUŞAK DOKULAR    • Pulpa Dokusu  MİNE; • Kronu kaplayan dış tabaka • Sert ve parlak yüzeylidir (vücuttaki en sert doku)  • Beyaz renktedir  • Çubuk biçiminde kristallerden oluşur (mine prizmaları)  • Sinir hücresi ya da uzantısı yoktur  • Mine tabakası kendisini  yenilemez  DENTİN; • Dişin ana kuvvetini oluşturan tabaka • Kronda mine ve kökte sement ile örtülü sert ve kemiksi dokudur • Dişin %75’i

YÜZEYDEKİ OLUŞUMLARIN MORFOLOJİLERİ

YÜZEYDEKİ OLUŞUMLARIN MORFOLOJİLERİ • Çıkıntı tarzındaki oluşumlar (yükselti) • Çöküntü tarzındaki oluşumlar (girinti) YÜKSELTİLER • Tüberkül • Sırt       ✓Kenar Sırtlar (marginal sırt)         ✓Üçgensel Sırtlar (triangular sırt)                oTransvers Sırt                oOblik Sırt • Singulum • Okluzal tabla • Lob TÜBERKÜL     Dişlerin kron kısmının üzerinde oluşan, yüzeyi küçülterek çiğneme kuvvetlerinin etkinliğini artıran tümsek şeklindeki oluşumlardır. SIRT (RİDGE)    Bir dişin kronunun çeşitli yüzeylerinde yer alan mezio-distal yönde ve vestibülo-lingual yönde dışbükey formda şekillenmiş olan doğrusal çıkıntılı alanlardır. Kenar sırtları (marjinal sırtlar) • Mesial kenar sırtı • Distal kenar sırtı Tüberkülleri Şekillendiren Sırtlar • Bukkal Sırt • Lingual (Palatinal) Sırt • Üçgensel (Triangular) Sırt • Üçgensel sırt (Triangular ridge) Küçük ve büyük a

KANAMALARDA İLKYARDIM

KANAMALARDA İLKYARDIM KANAMA NEDİR?     Çeşitli nedenlerle, damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına, vücudun içine veya dışına doğru akmasına hemoraji (kanama) denir.  Kanamanın ciddiyeti aşağıdaki durumlara bağlıdır; Ø Kanamanın hızına, Ø Vücutta kanın aktığı bölgeye, Ø Kanama miktarına, Ø Kişinin fiziksel durumu ve yaşına. KANAMA ÇEŞİTLERİ    Vücutta kanın aktığı bölgeye göre 3 çeşit kanama vardır: 1. D ış kanamalar: Kanama yaradan vücut dışına doğru olur. 2.İç kanamalar: Kanama vücut içine olduğu için gözle görülemez. 3.Doğal deliklerden olan kanamalar: Kulak, burun, ağız, anüs,   üreme organlarından  olan kanamalardır. DAMAR TİPİNE GÖRE KANAMALAR Ø Atardamar kanamaları: Kanın atardamarlardan çıkarak, kalp atımları ile uyumlu, açık  renkte ve fışkırır tarzda akmasıdır. Ø Toplardamar kanamaları:  Kanın toplardamarlardan çıkarak, koyu kırmızı renk de ve  sürekli akmasıdır. Ø Kılcal damar: Kanın kılcal damarlardan çıkarak

YARALANMALARDA İLKYARDIM

Yara nedir?    Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır.   Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon riski artar. Yara çeşitleri; 1. Kesik yaralar 2. Ezikli yaralar 3. Delici yaralar 4. Parçalı yaralar 5. Kirli (enfekte) yaralar Yara Çeşitleri Kesik yaralar: Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur. Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir. Ezikli Yaralar; Taş yumruk ya da sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpması ile oluşan yaralardır. Yara kenarları eziktir. Çok fazla kanama olmaz, ancak doku zedelenmesi ve hassasiyet var. Delici yaralar: Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır. Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Aldatıcı olabilir tetanos tehlikesi vardır. Parçalı yaralar: Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile meydana gelir. Doku ile ilgili tüm organ, saçlı deride zarar görebilir .