Ana içeriğe atla

AĞIZ BAKIMI NASIL OLMALIDIR?

AĞIZ BAKIMI NASIL OLMALIDIR?




    Ağız bakımı doğru diş fırçası seçimi ve doğru fırçalama ile birlikte arayüz ayrıca dil temizliğini de içeren bir bütündür. Bebeklerde ağız bakımı ilk süt dişinin çıkması ile başlar. Dişler sürmeye başlar başlamaz ya da en geç 1 yaşına kadar çocuğun diş hekimi ile tanışması gerekmektedir.|-| Koruyucu diş hekimliği ile sürmüş ve sürmekte olan süt dişlerinin dolayısıyla daimi olarak gelecek dişlerin de sağlığının korumasını sağlamış oluruz. Bu ziyaretler 6 aylık bir aralıkla sürdürülmesi önem taşır.

Çocukluk çağında çocuklarımıza diş fırçalama alışkanlığını ve sorumluluğunu aşılamalıyız.   Doğru diş fırçası seçimi ise özel bir diş fırçası önerilmemişse küçük başlı, sık kıllı, kıl uçları yuvarlatılmış, düz kesimli kıl demetleri olan yumuşak veya orta sert fırçalar tercih edilmelidir. Özellikle molar dişlere ( büyük azılara) ulaşmak küçük başlı diş fırçası ile daha kolay olmaktadır.

Ortalama 3 ayda bir diş fırçası değiştirilmelidir. Diş fırçası ile hem dişler hem de dişetleri düzeltilmelidir. Nohut büyüklüğündeki bir diş macunu parçası ile hem diş etleri hem de dişler yuvarlak hareketlerle temizlenmelidir.

Fırçalama işlemi, fırça kıllarının yarısı diş yüzeyinde diğer yarısı dişeti yüzeyinde konumlandırıldıktan sonra fırça başı 45 derece eğimlendirilerek aşırı kuvvet uygulamadan, fırça başının yerinden kaldırmadan ve belli bir sıra takip edilerek yapılmalıdır. Sadece kılları hareket ettirerek minik yuvarlak dairesel hareketlerle bakteri biriktiği bu bölgeleri etkili olarak temizlemek mümkündür. Dişler ve dişetleri günde 2 kez ( sabah kahvaltıdan ve yatmadan önce) fırçalanarak temizlenmelidir. Fırçalama süresi ortalama 3 dakika olmalıdır. Sert ve yanlış fırçalama tekniği (sağ-sol hareketler) ile dişeti çekilmesi, diş yüzeyinde madde kayıpları ve hassasiyet oluşmakta, ayrıca tam temizlik etkisi sağlanamadığından çürük ve dişeti hastalıkları önlenememektedir. Her ne kadar uygulaması yaygın olmasa da ara yüz temizliği ve dil temizliği ağız bakımının ayrılmaz parçalarıdır. Diş fırçası dişler arasındaki doğal cep bölgesini temizleyemez bu yüzden diş ipi ile ara yüz bölgesini yumuşak hareketlerle temizlemeliyiz. Dil üzerinde biriken yemek artıkları ağız florasını bozduğundan temizlenmesi gereklidir.

Protez kullanan hastaların protez bölgesine daha detaylı temizleme yapması gereklidir. Özel tasarlanmış diş ipleri ile sabit protez altı temizlenir.   Hareketli protez kullanan hastalar ise yemeklerden sonra dişlerini fırçalayıp hareketli protezlerini de temizlemelidirler. Gece yatarken protezlerini çıkarmalarında yarar vardır. Böylelikle koku, mantar gibi rahatsızlıkların oluşumu önlenmiş ve protezlerin ömrü de uzatılmış olur.

Popüler Yayınlar

MORFOLOJİK KAVRAMLAR VE TANIMLARI

                                  MORFOLOJİK KAVRAMLAR VE TANIMLARI Dişlere ait;   • Yüzeyler   • Kenarlar   • Köşeler DİŞLERE AİT YÜZEYLER   • Vestibul yüzey   • Labial yüzey   • Bukkal yüzeyler   • Lingual yüzeyler   • Palatinal yüzeyler   • Aproksimal yüzeyler   • Okluzal yüzey   • İnsizal yüz (kesici kenar) VESTİBÜLER YÜZEY Alt ve üst çene dişlerinin vestibülüm oris‘e (dudağa ya da yanağa) bakan yüzleridir. OKLUZAL YÜZEY  Arka grup dişlerin çiğneyici yüzeyidir. LABİAL YÜZEY Alt-üst çene ön dişlerin dudağa bakan yüzeyleridir BUKKAL YÜZEY Alt-üst çene arka grup dişlerin yanağa bakan yüzüdür LİNGUAL YÜZEY  Alt ve üst çenedeki tüm dişlerin dile bakan yüzleridir   PALATİNAL YÜZEY   Üst çene dişlerinin damağa bakan yüzleridir İNSİZAL YÜZEY  (KESİCİ KENAR) Ön dişlerin labial ve lingual yüzeylerinin birleşmesi

DİŞ MORFOLOJİSİNE GİRİŞ

                                        DİŞ MORFOLOJİSİNE GİRİŞ                                                                                               Ağız boşluğu                                      Üst Çene: Maksilla Alt Çene: Mandibula Çene eklemi :Temporamandibular Eklem DİŞİN YAPISI Diş 3 kısımdan oluşur • Kron kısmı (corona dentis) • Kole yani boyun bölgesi (collum dentis) • Kök kısmı (radix dentis) DİŞİN DOKULARI SERT DOKULAR    • Mine    • Sement    • Dentin Dokusu YUMUŞAK DOKULAR    • Pulpa Dokusu  MİNE; • Kronu kaplayan dış tabaka • Sert ve parlak yüzeylidir (vücuttaki en sert doku)  • Beyaz renktedir  • Çubuk biçiminde kristallerden oluşur (mine prizmaları)  • Sinir hücresi ya da uzantısı yoktur  • Mine tabakası kendisini  yenilemez  DENTİN; • Dişin ana kuvvetini oluşturan tabaka • Kronda mine ve kökte sement ile örtülü sert ve kemiksi dokudur • Dişin %75’i

YÜZEYDEKİ OLUŞUMLARIN MORFOLOJİLERİ

YÜZEYDEKİ OLUŞUMLARIN MORFOLOJİLERİ • Çıkıntı tarzındaki oluşumlar (yükselti) • Çöküntü tarzındaki oluşumlar (girinti) YÜKSELTİLER • Tüberkül • Sırt       ✓Kenar Sırtlar (marginal sırt)         ✓Üçgensel Sırtlar (triangular sırt)                oTransvers Sırt                oOblik Sırt • Singulum • Okluzal tabla • Lob TÜBERKÜL     Dişlerin kron kısmının üzerinde oluşan, yüzeyi küçülterek çiğneme kuvvetlerinin etkinliğini artıran tümsek şeklindeki oluşumlardır. SIRT (RİDGE)    Bir dişin kronunun çeşitli yüzeylerinde yer alan mezio-distal yönde ve vestibülo-lingual yönde dışbükey formda şekillenmiş olan doğrusal çıkıntılı alanlardır. Kenar sırtları (marjinal sırtlar) • Mesial kenar sırtı • Distal kenar sırtı Tüberkülleri Şekillendiren Sırtlar • Bukkal Sırt • Lingual (Palatinal) Sırt • Üçgensel (Triangular) Sırt • Üçgensel sırt (Triangular ridge) Küçük ve büyük a

KANAMALARDA İLKYARDIM

KANAMALARDA İLKYARDIM KANAMA NEDİR?     Çeşitli nedenlerle, damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına, vücudun içine veya dışına doğru akmasına hemoraji (kanama) denir.  Kanamanın ciddiyeti aşağıdaki durumlara bağlıdır; Ø Kanamanın hızına, Ø Vücutta kanın aktığı bölgeye, Ø Kanama miktarına, Ø Kişinin fiziksel durumu ve yaşına. KANAMA ÇEŞİTLERİ    Vücutta kanın aktığı bölgeye göre 3 çeşit kanama vardır: 1. D ış kanamalar: Kanama yaradan vücut dışına doğru olur. 2.İç kanamalar: Kanama vücut içine olduğu için gözle görülemez. 3.Doğal deliklerden olan kanamalar: Kulak, burun, ağız, anüs,   üreme organlarından  olan kanamalardır. DAMAR TİPİNE GÖRE KANAMALAR Ø Atardamar kanamaları: Kanın atardamarlardan çıkarak, kalp atımları ile uyumlu, açık  renkte ve fışkırır tarzda akmasıdır. Ø Toplardamar kanamaları:  Kanın toplardamarlardan çıkarak, koyu kırmızı renk de ve  sürekli akmasıdır. Ø Kılcal damar: Kanın kılcal damarlardan çıkarak

YARALANMALARDA İLKYARDIM

Yara nedir?    Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır.   Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon riski artar. Yara çeşitleri; 1. Kesik yaralar 2. Ezikli yaralar 3. Delici yaralar 4. Parçalı yaralar 5. Kirli (enfekte) yaralar Yara Çeşitleri Kesik yaralar: Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur. Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir. Ezikli Yaralar; Taş yumruk ya da sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpması ile oluşan yaralardır. Yara kenarları eziktir. Çok fazla kanama olmaz, ancak doku zedelenmesi ve hassasiyet var. Delici yaralar: Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır. Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Aldatıcı olabilir tetanos tehlikesi vardır. Parçalı yaralar: Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile meydana gelir. Doku ile ilgili tüm organ, saçlı deride zarar görebilir .